Satır
satır yazacağız. Birileri okuyacak mı? Birilerinin kulaklarına gidecek mi? Bizi
anlayabilecekler mi? Üç gündür şok içinde ülkem. Çünkü kadınlar seslerini
duyurmaya çalışıyor. Sesleri çıkıyor kadınların çünkü. İkinci sınıf insan olmaktan
bıktık çünkü. Çünkü kadın olmak suç ve her suçun bir cezası var; tecavüz,
taciz, şiddet…
Önce
mağara devrinde saçımızdan tutulup sürüklendik; fiziksel olarak güçsüzdük çünkü.
İnanç sistemleri iyice ötekileştirdi bizi: Adem’in kaburga kemiğinden
yaratılmıştık(!), dolayısıyla itaat etmeliydik erkeğe. Her söylediğini, her
emrini yerine getirmeliydik. Şeytandık, çünkü Adem yasak elmayı bir kadın
yüzünden yemişti, cennetten kovuluş…
Savaşlar,
iktidarlar, güçler arasında ezilen bizdik. Siz hiçbir kraliçenin haremi
olduğunu duydunuz mu? Krallıkların en önemli unsurlarından biriydi harem. Çünkü
erkek her koşulda soyunu devam ettirebilmeliydi. Soy erkekti çünkü, çocuğu
kadının doğurmasına rağmen.
Kitle
kitle imhalar da oldu çoğu zaman. Malleus Maleficarum’u (Cadının Balyozu)
kitabını yayınladı Tanrı’nın emrindeki iki erkek(!). bağımsız fikirli
kadınların tespit edilmesini ve işkence metotlarını anlattı. Tam üç yüz yıl
süren katliam sonunda resmi olarak 50000 (elli bin) kadın öldürüldü. Bazıları
milyonlar olduğunu söylüyordu.
Ya
bugün durum farklı mı? Gelenek adı altında tecavüze uğramış kadınları
katlettiniz. Çakal sürülerini saldınız Güldünya’ların peşinden. 26 kişinin
üzerinden geçtiği 13 yaşındaki N.Ç. ye “Rızan vardı” dediniz. 17 yaşındaki
Münevver’e ve binlercesine kıydınız. Tecavüze direndi diye Özgecanların canına
kıydınız.
Kılığımıza
kıyafetimize karıştınız. Giyinen, başını örten ya da ötmeyen kadındı, ama hep
siz karar verdiniz. Doğurmak isteyen ya da istemeyen kadındı, ama hep siz karar
verdiniz. Tecavüz dendi, cezalandırılmalı dendi. Mağdur, tecavüz çocuğunu
doğuracak dediniz.
“Zulüm
kimse zalimlik yapmayınca biter -mazlumlar dahil, dedi. Ama yapmayın, o daha
bir çocuk, dedi Tanrı.” (Yılmaz Erdoğan-BBŞO)
İndirimlere
gittiniz cezalara. Caydırıcı olmaktan çıktı. Ruh sağlığı bozulmamıştır dediniz;
mağduru daha da mağdur ettiniz.
Etrafımızdaki
kadınlara bir bakalım. Var mı hiç tacize uğramayan? Hiç fiziksel ya da
psikolojik şiddete maruz kalmayan? Önce kendimize soralım. En basit yaşam
haklarımız olan çalışma, alışveriş yapma, araba kullanma vs. bizim için nasıl
gerçekleşiyor?
Oğullarınıza
eşitliği öğretin. Oğullarınıza hiçbir şeyin ellerinin kiri olmadığını öğretin.
Onlara annelerinin de bir kadın olduğunu öğretin. İnsanlığın kadın ve erkek
olarak ayrılmadığını öğretin. Kadının tek uğraşının ve amacının erkeğe hizmet
etmek olmadığını öğretin.
Artık
kadınlar tacize, tecavüze ve şiddete maruz kalmasın… Cadının Balyozu kadınların
üstüne inmesin…